İngiltere’de yapay zekâ şirketlerinin sanat eserlerini telif ödemeden kullanmasının önünü açan yasa tasarısı tartışmalara neden oldu. Peki, yapay zekâ şirketleri veri madenciliği yaparken eser hırsızlığı mı yapıyor? Müzisyen ve şarkı yazarı Eflatun ile sanatçı-akademisyen Seyit Yöre bu soruya yanıt verdi.
Yapay Zekâ ve Telif Hakları Tartışması
İngiltere Hükümeti'nin telif hakları konusunda yapmayı düşündüğü değişiklik, yapay zekâ ve telif meselesini tekrar gündeme getirdi. Bu değişiklik ile yapay zekâ şirketleri, çevrim içi yayınlanan sanat eserlerini telif ödemeden veri madenciliği için kullanabilecek.BBC’nin haberine göre, tasarıya karşı aralarında Annie Lennox, Damon Albarn ve Kate Bush gibi isimlerin bulunduğu binden fazla müzisyen tepki gösterdi. Sanatçılar, "Is This What We Want?" adında sessiz bir albüm yayınladı ve albüm kapağında "İngiliz Hükûmeti, yapay zekâ şirketlerinin çıkarı için müzik hırsızlığını yasallaştırmamalı" ifadesine yer verildi.Sanatçılara “Vazgeçme” Hakkı Veriliyor Ama…
Yeni düzenlemede sanatçılara eserlerinin kullanılmaması yönünde “vazgeçme” hakkı tanınıyor. Ancak sanatçılar, yapay zekâ şirketlerini denetlemenin imkânsız olduğunu ve telif haklarının korunmasının zorlaştığını vurguluyor.Sanatçılar Ne Diyor?
Telif Hakları Sanatçının Özgürlüğünün Teminatı
Müzisyen ve yazar Eflatun, telif meselesinin önemine değinerek şunları söyledi:“Telif sistemi üreticiyi beslemek için vardır. Sanat çok daha iyi yapılsın diye oluşturulmuştur. Ancak zamanla telif sistemi çarpıtıldı.”Yapay zekânın mevcut sanatsal ürünleri veri tabanı olarak kullanarak yeni üretimler ortaya çıkardığını belirten Eflatun, şu ifadeleri kullandı:
“Yapay zekâ, binlerce melodiyi analiz edip yeni kombinasyonlar üretiyor. Aynı şekilde dünyadaki tüm tabloları tarayarak yeni sanat eserleri oluşturuyor. Ancak bu süreçte sanatçılar telif haklarını kaybediyor.”Sanatçıların ürettikleri eserlerin veritabanı olarak kullanılması konusunda büyük bir problem olduğunu belirten Eflatun, yapay zekâ şirketlerinin sanatçılara telif ödemesi gerektiğini savundu.
“Yapay zekâ şirketleri, üretilen veriyi kullanarak yeni bir şey ortaya çıkarıyor. Ancak bu verilerin temelinde sanatçıların ürettikleri var. Bu yüzden yapay zekâ firmaları, dünya genelindeki telif haklarını koruyan meslek birliklerine ödeme yapmalı.”
Yapay Zekâ Kullanımının Hukuki Sınırları Belirlenmeli
Sanatçı-akademisyen Seyit Yöre, yapay zekâ kullanımının etik ve hukuki sınırlarının belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:“Dijital yazılımlar ve yapay zekâ teknolojileriyle üretim yıllardır var. Ancak artık herkes bu araçları kullanabiliyor. Bu da yapay zekâ kullanımının etik ve hukuki sınırlarını belirleme zorunluluğunu doğuruyor.”Yapay zekâ araçlarının, internetten topladığı veriler için telif ödemediğini dile getiren Yöre, şu noktaların altını çizdi:
“Yapay zekâ şirketleri ve bu araçları kullananlar para kazanırken, verilerin asıl sahiplerine telif hakkı ödenmiyor. Bu durum, etik ve hukuki bir ihlaldir. Yapay zekâ ticari amaçlı kullanılıyorsa, sanatçılara ödeme yapılmalıdır.”Yapay zekâ ile yapılan üretimlerde insanın yaratıcı değil, yönlendirici konumda olduğunu belirten Yöre sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir insan yapay zekâ aracına ne istediğini yazıp bir roman yazdırıyorsa, resmi ya da besteyi yapay zekâya yaptırıyorsa, burada asıl üreten yapay zekânın kendisidir. Ancak yapay zekâ araçlarının kullandığı veriler için telif hakkı ödenmesi gerekiyor.”