Bu Senaryoyu Yazabilmek İçin Deli Olmak Lazım / Hüdo'nun Kültür Köşesi -1-
Bugün 2005 yılında çıkmış Just Like Heaven (Cennet Gibi) filmini inceliyoruz. IMDB puanı 6.7 ama bu sizi yanıltmasın kesinlikle izlemeye değer. Aşağıdaki ilk paragrafı filmi izlemeden önce, ikinci paragrafı izledikten sonra okumanızı öneririm.
Filmi Netflix üzerinden izleyebilirsiniz süresi 1 saat 48 dakika yani bir gecede zorlanmadan izleyebilirsiniz. Klişe başlayan filmimiz ana karakterlerden birinin bir eve taşınmasıyla ilginçleşiyor ve sonrasında temposunu düşürmeden ilerliyor. Düşürdüğü noktalarda ise kafanızda birsürü soru oluştuğundan akıyor gidiyor.
Film çok işkolik bir kızın hikayesini anlatacak sonra hayatının aşkını bulma hikayesini izleyecekmişiz gibi başlıyor. Her şey beklendiği gibi giderken bir trafik kazası yaşanıyor ve kendimizi bir adamla ev ararken buluyoruz. Adamın baktığı evlere bakılırsa adamımız zengin. Kocaman ev alıp televizyon karşısında bira içiyor. Gerçekten hayatsız bir adam ve filmin ilerisinde de peyzaj mimarı olduğunu öğreniyoruz. Peyzaj mimarı ne derseniz iyi bir bahçe istiyorsanız çok fazla para veriyorsunuz sonra bahçeniz o kadar iyi oluyor ki futbol oynamaya kıyamıyorsunuz. Abimiz çok çalışkanmış eskiden karısı öldüğü için iki senedir depresyondaymış. Ama neden ev değiştirdiğini bilmiyoruz. Filmin ilginç kısmı eve taşındıktan sonra bir kadın görmeye başlıyor bu kadın bizim filmin başında gördüğümüz kadın mı derken kadın hayalet gibi bir şey olduğu anlaşılıyor. Tüm film boyunca abimiz delirmiş bir şekilde bu hayaletle konuşuyor bir tek o onu görebiliyor. Komik olması amacıyla filmin biz izleyenler de görebiliyoruz göremeseydik tam bir dram filmi olabilirdi ve zaman zaman film oralara da kayıyor. Kız öldü mü derken komadaymış 3 aydır fişi çekilecek falan. Filmin biraz var olan bilimkurgu kısmı hoşuma gitti aklıma Beetlejuice filmi gelmişti o film serisi de hayaletleri ve ölümden sonraki hayatı barındırıyordu. Filme dönecek olursak abimiz kıza aşık oluyor. Öyle bir aşk ki kendisine yürüyen kızı muhtemelen fişi çekilecek hayalete tercih ediyor. Filmin sonlarına geldiğimizde şöyle hissettim sanki yönetmen ya da senarist birkaç faklı final düşünmüş ama filmin sonunu umut dolu ve klişe olmasını istemişler. Diğer düşünüler sonları da finalden önce yaymışlar. Filmi izlerken tam burada bitse nasıl olur dediğim birkaç yer oldu. İlk yer kızı hastaneden kaçırıyorlar kızın kalbi duruyor. İkinci yer kız uyanıyor çocuğu unutuyor hüzünlü müzik çalıyor. Üçüncü yer çocuk koridorda kayboluyor. Dördüncü yer adam bahçeyi yapıyor ama kız hatırlamıyor. Eğer filmi bu noktalardan birinde kesselerdi filmin IMDB puanı en az 8 olurdu. Yani ekstra hiçbir çekim yapmadan çok daha iyi bir film yapmak yerine klişelerin kurbanı oluyor bu film maalesef. Fakat tüm bu seçenekler de filmin içinde olduğu için kızın hastanede öldüğü sahnede kesildiğini hayal ediyorum ve filmdeki adam da bu sayede çok deli ve çok yalnız kalıyor. Klişe final böyle değil tabiki izlediğiniz için biliyorsunuz ikisi öpüşüyor. Burada yazıyı noktalıyorum film kendinin diğer alternatiflerini de içinde barındırdığı fakat sonu çok klişe olduğu için puanım 10 üzerinden 9. Kültürle kalın iyi haftalar.