"ÇİFTÇİLERE YETERLİ DESTEK VERİLMİYOR" DİYEREK ÖNERİLERİNİ SIRALADI
Avrupa Kalkınma ve Yatırım Bankası’nın Finansal Danışmanlığı ile Raportörlüğü görevlerini yürüten Bağımsız Denetçi Mehmet Emin Tatlı, günümüz dünyasında çölün ortasında seralarının, dondurucu soğukların etkisindeki ülkelerin dağlarında ise gül bahçelerinin oluşturulduğunu hatırlatarak, Türkiye tarım üretimi ve ihracatını arttırabilmesi için yapılması gerekenler konusunda önerilerde bulundu.
'Türkiye'de gıda sorun olmaya devam ediyor''
Türkiye'de ekilen arazi sayısının düşmeye devam etmesi nedeniyle gıda sorunun da sürdüğünü belirten Bağımsız Denetçi Tatlı, ''Türkiye de gıda gün geçtikçe daha da fazla sorun olmaya devam ediyor. Türkiye ekilebilir arazi bakımından zengin olmasına rağmen çiftçilere yeteri kadar verilemeyen veya verilmeyen destekler nedeniyle de tarıma elverişli topraklar verimsiz topraklara dönüşüyor. Dünya Bankası verilerine göre, Türkiye’nin (kişi başı / hektar) ekilebilir arazisi 1961 yılında yüzde 81,8 iken 2018 yılına gelindiğinde yüzde 24 ‘e kadar düşmüştür. Yani hala ekilebilir arazilerin neredeyse 5’te biri ekilmiyor. Bu verileri Hollanda ile kıyasladığımız da Türkiye’nin tarım ihracatı verimli olan toprakları Hollanda örneğinde olduğu gibi kullanabilirsek, 734 milyar dolarlık tarımsal ürün ihracatı yapabilir durumdadır. Türkiye’de tarım arazilerinin büyüklüğü 26,3 milyon hektardır. Bu rakamlar verimli kullanıldığında Dünyanın bir numaralı tarım ihracatı yapan ülkesi durumuna geçebiliriz. Bu hesaplama Hollanda ile Türkiye’nin tarım arazilerinin büyüklüğü esas alınarak hesap edilmiştir'' ifadelerini kullandı.
Tarımsal girdi fiyatları
TÜİK verilerine göre Tarımsal girdi fiyatları 2020 Ocak ayında yüzde 8,99'dan 2022 Ocak ayında yüzde 57,26’ye çıktığını da hatırlatan Mehmet Emin Tatlı, ''Rakamlar yalan söylemez. Görülüyor ki, ülkemizde sanayiye harcanan paralar, yol ve köprülere harcanan paralar kadar tarıma da harcansaydı bu sorunlar bu kadar büyümezdi. Sorunları kök sebeplerini bulursanız, her şeyi çözersiniz. Son zamanlarda gökten taş düşse dahi sebebini Covid19 ‘a bağlıyoruz. Halbuki öyle olmadığı hepimiz biliyoruz'' dedi. Tatlı, tarımsal girdi fiyatlarının artmasına neden olan sorunlar ve çözümü ile ilgili ise şöyle devam etti:
''Öncelikle tarımsal ürünler ve hayvan ithalatlarının tamamını kotaya bağlamak, tarımsal ürünler ve hayvan ihracatlarının tamamını sınırlandırmak oldu. Çiftçinin kullanacağı tarım girdilerinin üretimini Türkiye de yapacak sanayicilere teşvik ve destek vermek gerekir. Çiftçinin kullanacağı alet ve ekipmanlar için vergi istisnaları uygulanmalı, çiftçinin kullanacağı akaryakıt için ÖTV muafiyeti sağlamalı, çiftçilere Tarım İl Müdürlüklerince yıllara yaygın ücretsiz eğitimler verilmelidir. Ayrıca zincir marketlere sınırlandırma uygulanmalı, zincir marketleri denetleyecek özel sistemler üretmeli, zincir marketlerin metrekarelerini sınırlandırmalı, zincir marketler işyeri kiralama maliyetlerini ürünün fiyatına yansıtmak zorunda oldukları için gayrimenkullerin değer artışlarını kontrol altında tutmak için yöntemler geliştirmelidir. Son olarak ise ziraat ve tarım hayvancılık liseleri kurarak veya mevcut liselerde bu yönde dersler vererek tarım bilinci arttırılabilir. Bu kök sebepleri düzeltir isek, Gıda sorunu mecburiyetten çıkar.''