Naci Görür: Silivri Fayı Kırıldı, Adalar Fayı da Kırılacak ve 7.5 Büyüklüğünde Deprem Bekleniyor
HABER MERKEZİ
Naci Görür: Silivri Fayı Kırıldı, Adalar Fayı da Kırılacak ve 7.5 Büyüklüğünde Deprem Bekleniyor
İstanbul – Deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından önemli uyarılarda bulundu. Görür, Marmara Denizi’ndeki Adalar Fayı’nın da kırılacağını belirterek İstanbul’da minimum 7.2, maksimum 7.5 büyüklüğünde büyük bir deprem beklendiğini açıkladı.
Silivri Depremi’nin Etkileri ve Silivri Fayı Kırılması
23 Nisan’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevre illerde şiddetli şekilde hissedildi (İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem). AFAD verilerine göre deprem yerin yaklaşık 7 km derinliğinde, saat 12.49’da gerçekleşti (İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem). Sarsıntının ardından İstanbul’un birçok semtinde panik yaşanırken halk sokaklara döküldü. İlk belirlemelere göre büyük bir yıkım olmamasına karşın panik ve düşme nedeniyle 236 kişi yaralandı; 221’i ayakta tedavinin ardından taburcu edilirken 15 yaralının hastanede tedavisi sürdü (İstanbul'da 6,2 büyüklüğünde deprem). Silivri ve çevresinde gün boyu 5.2 büyüklüğüne varan artçı sarsıntılar meydana geldi, toplam artçı sayısının yüzlerceyi bulduğu bildirildi.
Deprem uzmanları, Silivri açıklarındaki bu depremin Marmara’daki fay hatlarına etkisini tartışmaya başladı. Silivri Fayı olarak anılan Marmara Denizi’nin batısındaki Kumburgaz fay segmentinin batı ucunda gerçekleşen bu kırılma, bazı uzmanlarca “bölgedeki en büyük deprem buydu, büyük Marmara depreminin enerjisini azaltmış olabilir” şeklinde yorumlandı. Ancak Prof. Dr. Naci Görür bunun aksine, 6.2’lik depremin beklenen asıl büyük depremi geciktirmek bir yana öne çektiğini söyledi (Naci Görür: 23 Nisan'da 6.2'lik bir kırılma yaşadık, bu kırılma beklediğimiz büyük depremi de öne çekmiş durumda). Görür’e göre Silivri açıklarında kırılan fay parçası, kuzeydoğu yönünde fayın kalan segmentlerine ekstra stres transfer etti. Yani yaşanan deprem, Marmara’nın içindeki fayların baskısını azaltmak yerine doğudaki kısımları daha da zorlayarak İstanbul’u etkileyecek büyük depremi yakınlaştırdı (Naci Görür: 23 Nisan'da 6.2'lik bir kırılma yaşadık, bu kırılma beklediğimiz büyük depremi de öne çekmiş durumda).
Adalar Fayı Tetiklenecek mi? Beklenen İstanbul Büyük Depremi
Naci Görür, Marmara Denizi içerisindeki Adalar Fayı segmentine özellikle dikkat çekiyor. Görür’ün açıklamasına göre Silivri açıklarında kırılan Kumburgaz fayının doğusunda yer alan Adalar Fayının da benzer şekilde kırılması bekleniyor (Naci Görür: 23 Nisan'da 6.2'lik bir kırılma yaşadık, bu kırılma beklediğimiz büyük depremi de öne çekmiş durumda). “Marmara’da Kumburgaz Fayı ile güneydeki Adalar Fayı kırılacak ve bu iki fayın da kırılması ile minimum 7.2, maksimum 7.5 büyüklüğünde bir deprem olacak” diyen Görür, yıllardır bu senaryoya dikkat çektiklerini hatırlattı (Naci Görür: 23 Nisan'da 6.2'lik bir kırılma yaşadık, bu kırılma beklediğimiz büyük depremi de öne çekmiş durumda). 1999’daki Marmara Depremi sonrasında bilim insanlarının uyarılarına rağmen aradan geçen 25 yılda beklenen İstanbul depremi henüz gerçekleşmedi. Ancak Görür, 1766 yılındaki büyük İstanbul depremlerinden bu yana Marmara faylarının tekerrür periyodunu doldurduğunu ve son Silivri depreminin “beklediğimiz büyük depremi de öne çekmiş durumda” olduğunu ifade ediyor (Naci Görür: 23 Nisan'da 6.2'lik bir kırılma yaşadık, bu kırılma beklediğimiz büyük depremi de öne çekmiş durumda) (Naci Görür: 23 Nisan'da 6.2'lik bir kırılma yaşadık, bu kırılma beklediğimiz büyük depremi de öne çekmiş durumda). Bu tespit, Marmara Denizi’nde uzun süredir beklenen “Büyük İstanbul Depremi”nin çok uzak olmadığı yönündeki endişeleri artırdı.
Görür’e göre 23 Nisan’daki 6.2’lik sarsıntı, Marmara’daki faylar arasında domino etkisi yaratabilir. Özellikle Adalar segmentinin de kırılması halinde İstanbul ve çevresini sarsacak depremin büyüklüğünün 7’nin oldukça üzerinde olacağı öngörülüyor. Bu büyüklükte bir deprem, Marmara Bölgesi’nde çok ciddi yıkım potansiyeli anlamına geliyor. Bilim Akademisi üyesi olan Naci Görür, “beklenen Marmara depremi” konusunda en kötü senaryoya hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çizerek, ilgili tüm kurumları ve toplumu uyanık olmaya çağırdı.
İstanbul Büyük Depreme Hazır mı? Naci Görür’ün Uyarıları
İstanbul depremi tehlikesine karşı kentin ne kadar hazırlıklı olduğu sorusu yeniden gündemde. Prof. Dr. Naci Görür, 1999 depremlerinden bu yana İstanbul’un depreme hazırlanması gerektiğini her fırsatta dile getirdiklerini fakat hala istenilen noktaya gelinemediğini belirtiyor (Naci Görür: 23 Nisan'da 6.2'lik bir kırılma yaşadık, bu kırılma beklediğimiz büyük depremi de öne çekmiş durumda). Geçen çeyrek asırda kısmi adımlar atılsa da “ciddi ve kararlı bir hazırlığın olmadığını” vurgulayan Görür, mevcut durum itibarıyla İstanbul’un büyük bir depreme tam manasıyla hazır olmadığını düşünüyor. Kentteki milyonlarca yapıdan önemli bir kısmının riskli olduğuna dikkat çeken uzmanlar da bu görüşü destekliyor. Örneğin afet yönetimi uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, olası büyük bir İstanbul depreminde en az 340 bin binanın ciddi hasar alabileceğini belirterek uyarıyor (Naci Görür: 23 Nisan depremleri İstanbul depremini daha öne çekti | Euronews). Bu çarpıcı rakam, mega kentin mevcut yapı stoğunun depreme karşı ne denli savunmasız olabileceğini gösteriyor.
Naci Görür, İstanbul’un deprem riskine karşı direnç kazanması için kapsamlı bir seferberlik gerektiğini söylüyor. Yıllardır devam eden kentsel dönüşüm projelerine rağmen, özellikle şehrin en riskli ilçe ve semtlerinde dönüşümün yetersiz kaldığına işaret ediyor. “1999 depreminden sonra defalarca uyardık, İstanbul’u depreme hazırlayın dedik” diyen Görür, gelinen noktada halen hazırlık eksikleri olduğunu belirterek yetkililere sorumluluk çağrısını yineliyor. Ona göre İstanbul’da depreme hazırlık, sadece belli bölgelerde birkaç binanın yenilenmesiyle sınırlı kalmamalı; şehrin genelinde bütüncül bir direnç kazandırma hedefiyle hareket edilmeli.
Deprem Dirençli Şehir Nasıl Olmalı?
Naci Görür’ün sıkça dile getirdiği kavramların başında “deprem dirençli şehir” geliyor. Deneyimli yer bilimci, fay hatlarının konumundan ziyade şehirlerin depreme karşı dayanıklı hale getirilmesinin önemli olduğunu vurguluyor (Naci Görür: 23 Nisan depremleri İstanbul depremini daha öne çekti | Euronews). “Fay konuşmak yerine önemli olan deprem dirençli kentler yaratmaktır” diyen Görür, depremi engellemenin mümkün olmadığını ancak doğru hazırlıklarla afetin yıkıcı etkisinin en aza indirilebileceğini ifade ediyor. Bu bakış açısına göre, İstanbul gibi deprem tehdidi altındaki bir metropolde yapılması gereken, kenti bir bütün olarak sarsıntılara dayanıklı hale getirmek.
Deprem dirençli şehirler, sağlam ve yönetmeliklere uygun yapılar kadar, güçlü bir altyapı ve bilinçlendirilmiş bir toplum anlamına da geliyor. Görür, binaların mühendislik kurallarına uygun şekilde inşa edilmesi veya güçlendirilmesi gerektiğini, ancak tek başına yapı sağlamlığının yeterli olmadığını belirtiyor. Kentin altyapısının (elektrik, su, doğalgaz hatları gibi) olası bir büyük depremde çalışır kalması için şimdiden takviyeler yapılması, toplanma alanları ve acil durum yollarının planlanması gerekiyor. Ayrıca, halkın deprem bilinci ile donatılması ve düzenli tatbikatlarla olası senaryolara hazırlanması, deprem dirençli bir şehrin vazgeçilmez unsurları arasında. Naci Görür, “Depremleri minimum hasarla atlatalım, insanlarımız ölmesin” diyerek kentsel dirençliliğin nihai amacını basitçe özetliyor (Naci Görür: 23 Nisan depremleri İstanbul depremini daha öne çekti | Euronews).
İstanbul’da Kentsel Dönüşüm Yeterli mi? Görür’ün Eleştirileri
İstanbul’da yıllardır süren kentsel dönüşüm çalışmaları, depreme hazırlık konusunda en çok tartışılan konuların başında geliyor. Prof. Naci Görür, kentsel dönüşümün doğru uygulandığında faydalı bir araç olduğunu ancak mevcut uygulamaların depreme hazırlık için tek başına yeterli olmadığını dile getiriyor. Geçmişte birçok kez, kentsel dönüşüm projelerinin amacından saptığını eleştiren Görür, “Kentsel dönüşüm ortaya çıktı, faydalı bir şey ama o da rantsal dönüşüme dönüştü” ifadeleriyle sorunlu gidişata dikkat çekmişti (Yer bilimci Prof. Dr Naci Görür: Deprem odaklı kentsel dönüşüm bir müteahhitlik projesine dönüştü | Euronews). Özellikle İstanbul’da kentsel dönüşümün en çok yapıldığı bölgelerin, depremin en şiddetli vuracağı yerler değil de daha çok arsa değeri yüksek semtler olduğu biliniyor (Yer bilimci Prof. Dr Naci Görür: Deprem odaklı kentsel dönüşüm bir müteahhitlik projesine dönüştü | Euronews). Görür bu durumu eleştirerek, risk odaklı değil rant odaklı dönüşüm yapanların kenti büyük depreme hazırlamaktan ziyade fırsat peşinde koştuğunu vurguluyor.
Uzmanlara göre, İstanbul’da gerçekten deprem riskini azaltacak bir dönüşüm için öncelikler doğru belirlenmeli. Naci Görür, “sadece bina yapmakla depreme hazır olunamayacağını” belirterek kentsel dönüşümün kapsamının genişletilmesini istiyor. Binaların yanı sıra zeminin güçlendirilmesi, altyapının iyileştirilmesi, acil durum toplanma alanlarının artırılması gibi adımların da dönüşüm planlarına dahil edilmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca denetim mekanizmalarının sıkı işlemesi, inşaat kalitesinin tavizsiz sağlanması ve kaynakların en riskli bölgelerden başlayarak kullanılması gerektiğinin altını çiziyor. Görür’e göre siyaset kurumunun sık sık dile getirdiği kentsel dönüşüm söylemi, gerçek anlamda deprem güvenli bir İstanbul yaratmaya odaklanırsa amacına ulaşacak.
Naci Görür’ün Kötü Niyetli Eleştirilere Yanıtı
Naci Görür, deprem konusunda kamuoyunu uyarmaya yönelik açıklamalarıyla büyük takdir toplarken, zaman zaman eleştirilerin de hedefi oluyor. Son Silivri depreminin ardından Görür’ün bir inşaat projesini ziyareti sırasında çekilen görüntüler sosyal medyada tartışma yarattı. Kimi çevreler, deprem uyarılarıyla tanınan Görür’ü bir konut projesinin reklamını yapmakla suçlayarak eleştiriler yöneltti. Bu eleştirilere karşı Naci Görür’den açıklama gecikmedi. Hürriyet’e konuşan Görür, söz konusu videonun reklam amaçlı olmadığını, uzun yıllardır eğitim verdiği öğrencisinin daveti üzerine projeye teknik bir ziyaret gerçekleştirdiğini belirtti (Konut reklamında yer aldığı iddia edilen Prof. Naci Görür eleştirilere yanıt verdi - Son Dakika Ankara Haberleri) (Naci Görür'ün bu görüntülerine tepki yağıyor - Sözcü). Ziyaret ettiği Sancaktepe’deki “Japon Konutları” projesinde Türkiye’de ilk kez yatay mimarili bir binada deprem izolatörü kullanıldığını ve bunu görmek için gittiğini söyleyen Görür, “Öğrencimin başarılı işiyle iftihar ettim, orada çay içip depremle alakalı soruları yanıtladım” dedi.
Görür, kendisine yöneltilen kötü niyetli eleştiriler hakkında ço
Hashtagler: #İstanbulDepremi #SilivriDepremi #NaciGörür #BüyükDeprem #DepremDirençliŞehirler