Bir duygunun üzerine yakılan türkülerin zamanla yakıcıları ve hikayesi unutuluyor ve bazı derlemelerle topluma mal oluyor. Ağızdan ağza yayılan türkülerin derlemeler nedeniyle hikayelerini tespit etmek güçleşirken yalnızca ezgi ve sözler üzerinde duruluyor. Hikayeleri unutulan türküler araştırmalara da konu oldu. Araştırmada türküler üzerinde çalışmalar yapılarak hikayeleri tespit edildi.Hikayeli Türküler Ağıt Özelliğini TaşıyorNesilden nesile aktarılan bir sosyal miras olan kültürümüzde türküler önemli bir yer teşkil ediyor. Kültür temsilcisi olan türküler, gelenek, görenek ve yaşam tarzlarının gelecek nesillere aktarılmasını sağlanmasında önemli bir rol oynuyor. Türkülerin büyük bir kısmının bir acı ve beklenmedik bir ölümün ardından söylendiği biliniyor. Bu özelliğiyle türküler ağıt özelliğini taşıyor.Hikayeli Türküler Ölümü AnlatıyorÇeşitli kaynaklardan yararlanarak hikayesi tespit edilen hikayelerin yirmi beş tanesinde ölüm temasının işlendiği görülüyor. Diğer tespit edilen hikayeli türkülerde de temalar, ayrılık, hüzün ve göç yoğunluklu olarak karşımıza çıkıyor. Bir acıyı anlatmasından dolayı hikayelerin ağıt özelliği taşıdığı yapılan araştırmada da ortaya koyuluyor. Genç yaşta ölüm, ölenin kötü kaderi, ölenin iyi yönleri, şanssızlığı gibi olaylar üzerinde duruluyor.HİKAYELİ TÜRKÜLERErzincan’a Girdim TürküsüEn çok sevilen uzun hava türküleri arasında yer alan ‘Erzincan’a Girdim Türküsü’ Birinci Dünya Savaşı yıllarında Erzurum’un Ruslar tarafından alındıktan sonra Erzincan’a ilerledikleri için Erzincan’ın güzel bağlarının terk edilmesinden duyulan hüzün ve acıyı dile getirir.Erzincan’a Girdim Türküsü SözleriErzincan’a girdim ne güzel bağlarErzurum’a vardım dumanlı dağlarElleri koynunda bir güzel ağlarOy anam anam hallarım yanamYüce dağ başında çadır açarımNazlım seni alır buradan kaçarımKahve bulamazsam kenger içerimOy anam anam hallarım yanamAnama söyleyin lamba yakmasınÇuha şalvarıma uçkur takmasınOğlum gelir diye yola bakmasınOy anam anam hallarım yanamNecip’in TürküsüAnnesi, kız kardeşi ve ağabeyi ile birlikte bir köyde yaşayan ve fakir bir köylü olan Necip, köyden zengin bir ailenin kızına sevdalanır. Annesi ve ağabeyi kızı istemeye gider. Necip fakir olduğu için ailesi kızı vermez. Borca girerek ailesi kızı Necip’e alır. Bu borcun ödenmesi için köyde imkan olmadığı için gurbete gidilmesi gerekir. Ağabeyi gurbete gitmek istese de Necip kendisinin gitmesinin doğru olacağını söyleyerek İstanbul’a gider. Uzun bir süre sonra Necip’ten haber gelmemesinin üzerine ağabeyi uydurma bir mektupta Necip’in öldüğünü yazar. Necip’in karısı çok üzülüp ağlar. Ağabeyinin ise planı farklıdır. Necip’in karısına genç yaşta olduğunu evlenmesi gerektiğini söyleyerek başkasıyla evlenmek yerine kendisiyle evlenmesini teklif etti. Dul kaldığını düşünen genç kadın çaresizce evlenmeyi kabul eder ve evlenirler.Necip bir süre sonra borç için gerekli olan tüm parayla köyüne döner. Köylülerden biri Necip’i görür ve olanları anlatır. Bunları duyan Necip olduğu yere yığılır. Olanların etkisiyle Necip aklını yitirir. Karısını görünce düzeleceği düşüncesiyle ağabeyinden izin isterler. Ağabeyi kız kardeşine bir tabanca verip onlarla birlikte odada olması şartıyla müsaade eder. Kız kardeşi tabancayı yengesine verir ve ağabeyi görmeden odadan çıkar. Necip, karısıyla konuştuktan sonra her zaman yatağın altın bulunan kılıcı alır ve intihar eder. Karısı da Necip’in acısına dayanamayıp kanlı kılıç ile canına kıyar.Necip’in Türküsü SözleriSöyleyin ahbaplar gelsin yanımaRahat rahat bade için canımaGetirin Leyla’yı koyun koynumaKorkarım ki Leyla’m valla söylemezNecip’in evleri camiye karşıDile gelse dese caminin taşıNecip’in kardeşi kötüler başıKorkarım ki Leyla’m valla söylemezBaşın atmıştır örümcesiniYanına almıştır görümcesiniKaynının belinden tabancasınıKorkarım ki Leyla’m valla söylemezAçın kapıları Leyla’m geliyorŞükrolsun Mevla’ya gözüm görüyorCan damarım rahat rahat kuruyorKorkarım ki Leyla’m valla söylemezİstanbul yolları uzaktır uzakKalem defter yoktur bir mektup yazakYarim cahil idi kurdular tuzakKorkarım ki Leyla’m valla söylemezİstanbul yalları çizidir çiziAçtılar yaramı bastılar tuzuNecip dedikleri bir emlik kuzuKorkarım ki Leyla’m valla söylemezUyan Ali’m Türküsüİki genç bir kızı sever. Gençler aynı kızı sevdiklerini bilmezken kız da iki gencin kendisini sevdiğini habersizdir. Gençlerden biri kızla evlenmek ister düğün yapılır. Diğer genç köyün gençlerine Ali’nin babasının Ali’yi gerdek odasına sadece onun götürmesini istediği söyler. Genç Ali’yi yatsı namazından sonra odaya götürür odaya Ali’yi ittirirken onu sırtından bıçaklar. Damat olan Ali yatağa düşer ve ölür. Gelin damadın kalkmasını bir süre bekledikten sonra gidip ona bakar ve öldüğünü görür. Bunun üzerine türkü yakılır.Uyan Ali’m Türküsü SözleriEvlerinin önü mezarMezarlıkta kızlar gezerAnan baban hile sezerUyan Ali’m sana n’olduYandı bağrım kebap olduEvlerinin önü harmanHarmanda okunur fermanAllı gelin sana kurbanUyan Ali’m sana n’olduYandı bağrım kebap olduEvlerinin önü iğdeİğdenin dalları yerdeŞimdi gelir sağdıç yengeUyan Ali’m sana n’olduYandı bağrım kebap olduEvlerinin önü kavakKavaktan dökülür yaprakElim kına başım duvakUyan Ali’m sana n’olduYandı bağrım kebap olduUyan Ali’m Sabah Oldu TürküsüBir köyde Ali ve Ayşe adında iki genç birbirlerini severler. Aynı kızı Ali’nin amcaoğlu da sever. Ali’nin babası kızı istemeye gider ve kızı verirler. Bunun üzerine düğün kurulur. Davulla ve zurnayla gelin eve getirilir. Ali gençlerle damat odasında otururken amcaoğlu Ali’yi vurur. Ayşe Ali’nin cansız bedeninin üzerine kapanarak acıyla bir türkü yakar.Uyan Ali’m Sabah Oldu Türküsü SözleriGökte yıldız sayılır mı?Çiğ yumurta soyulur mu?Ali’m sana doyulur mu? Kalk Ali’m sabah oldu,Yürek yandı kebap olduGökte yıldız beş yüz elli,Elim kına yüzüm telli,Gelin olduğum nerden belli,Yürek yandı kebap oldu,Kalk Ali’m sabah oldu.Ali’min bindiği atlar,Sağdıcın kapıda bekler,Düşmanlar hep gülecekler,Yandı yürek kebap oldu,Kalk Ali’m sabah oldu…Kaynak: Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi- Erzincan University Journal of Social Sciences Institute SBDER- Haziran-June 2019 Erzincan E-ISSN-2148-9289
Genel
Yayınlanma: 12 Aralık 2022 - 17:36
Türkülerin Hikayeleri
Önemli nazım türlerinden olan türküler, halk şiirlerinin ezgilerle söylenmesidir. Sevda, aşk, ölüm, ayrılık, gurbet gibi duyguları dile getiren türküler, bir olay üzerine yakılır. Türkülerin başlangıçta bir yakıcısı mutlaka bulunur. Peki, dilere pelesenk olmuş Türkülerin hikayelerini biliyor musunuz?
Genel
12 Aralık 2022 - 17:36
İlginizi Çekebilir